SASAV'DAN FARK YARATACAK BİR SERGİ DAHA: ''YAPRAĞA DOKUN''

.
            
   
14 Aralık 2018
''YAPRAĞA DOKUN'' SERAMİK VE RESİM SERGİSİ
ÜÇ BOYUTLU SANATÇI
İbrahim Sertuğ CANLIDİNÇ
Sanat ve Kültür varlıklarını daha geniş kitlelere yayarak, sanatın birçok dalında yaratıcı fikirlerle sanatçı ve halkı bir araya getiren, iletişimi sağlayacak projeler üretip kamuya yararlı hizmetler sunmak amacıyla 1995 yılından beri aralıksız olarak faaliyetlerine devam etmektedir.
Bu bağlamda hem ustalara saygıyı hem de genç yeteneklere fırsat eşitliği yaratmayı ilke edinen SASAV açtığı sergilerle de fark yaratmaya devam etmektedir

Genç ve aykırı bir yetenek, çok yönlü; resim, müzik, dans bir arada adeta üç boyutlu (3D) bir kişiliğe bürünerek vücut bulmuş, genç ama hacimli bir sanatçı: İbrahim Sertuğ CANLIDİNÇ'in ''YAPRAĞA DOKUN'' isimli Resim ve Seramik Sergisi'ne ev sahipliği yaptı Sasav.

SANAT TANIKLIK ETMEKTİR
Açılış konuşmasını Vakıf Başkanı Ahmet Baykan’ın yaptığı sergide Baykan;

‘’Her alandaki sanat faaliyetlerinde katkıda bulunmak, sanatın gelişmesine ve yaygınlaşmasına yardım etmek, Sanatçılar arasındaki ve sanatçılar ile toplum arasındaki sosyal duyarlılık ilişkilerinin gelişmesine yardımcı olmak amacına istinaden sanatçının duyarlılığını topluma taşımak gerekmektedir. Bu bağlamda da Sasav önemli bir misyon yüklenmiştir.’’ dedi.

Ahmet Baykan; özellikle Sasav Yönetim Kurulunun bu misyona her zaman dikkat ettiğini dile getirerek, yaşadığımız çağın enformasyonda çok hızlı bir ivme kazanmasına karşın, kirliliği, bozulmayı (deformasyonu) ve karmaşayı da beraberinde getirdiğini, özellikle duyarsızlığın toplumlarda giderek arttığını, bunun en çok da gençler arasında yaygınlaştığına vurgu yaptı.




Sasav Yönetim Kurulu üyesi Ressam Prof. Basri Erdem de yaptığı konuşmada;
Günümüzde bırakın sanat etkinliklerine, konferanslara bile 3-5 kişi katılım sağlandığında başarılı bir faaliyet olarak görüldüğünü, Sasav’ın açtığı sergilerde bu anlamda oldukça başarılı sayılması gerektiğini dile getirdi. Sanat herkes için gereklidir elbette, ama nicel çoğunluktan çok nitelik önemlidir dedi.
Bu anlamda bu tür sanatsal etkinliklerde ‘’bir nal bir at, bir at bir süvari, bir süvari yeri gelir bir ordu ve bir milleti kurtarır’’ felsefesiyle bakmak gerekir. Bugün kurtarabildiğimiz bir birey belki bir gün gelir dünyayı kurtarır.



Sasav Yönetim Kurulu üyesi ve aynı zamanda İbrahim Sertuğ CANLIDİN’in hocası olan Şerif Günyar da öğrencisinin renkli kişiliğinden ve çok yönlülüğünden bahsederek, seramik sanatının insanlık tarihiyle eşdeğer olduğunu söyledi;
‘’Atalarımız ateşi bulmuş, çamurdan yaptıkları kapları pişirmişler, sonraları ilk seramik boyası olan ‘’sır’’ ile sırlanmış pişmiş toprak. Böylece sırlı toprağın yani seramiğin serüveni M.Ö 4000 yıllarında Mısır ve Anadolu başlamıştır. ’dedi.
Günümüzde seramik gündelik yaşamda hala kullanılsa da plastik ve diğer petrol türevlerinden elde edilen sağlıksız ve geri dönüşümsüz ürünler giderek artmıştır.




‘’Elbette bundan en çok da yaşadığımız çevre; doğa yani dünyamız giderek yaşanabilir olmaktan çıkmış, biz insanlar için kaçınılmaz son yaklaşmaktadır eğer buna dur demez isek… Sanatçıların duyarlılığı işte burada devreye girerek toplumda farkındalık yaratabilir’’ dedi

     Genç sanatçı İbrahim Sertuğ CANLIDİNÇ de sergi için dile getirdiği manifestosunda şöyle dedi:

‘’İnsanoğlu, çamurdan yaratılmış. Toprak ve sudur özü; hayatın sırrı bunlarda saklı.
Seramiğin serüveni de böyle başlar.
YAPRAK
Hayatın temeli nasıl ki toprak ve su yani çamur ise, YEŞİLLİK yani YAPRAK ta onun enerjisidir. Ona canlılık veren, onu hareketlendirendir. Çamurun ruhudur. Besin zincirinin en altında olması sebebiyle ilk enerji kaynağıdır. Dünyamızı ısıtan ve bize yaşama sıcaklığı veren GÜNEŞ’i içine çekerek depolayan ve biz insanlara hoyratça kullanalım diye kendini paralayan AĞACIN canıdır, kalbidiryaprak.

İşte bu yüzdendir ki; toprak ve yaprak birbiriyle uyumlu çalışan iki organ gibidir. Kalp ve Beyin gibi, kol ve bacak gibi, göz ve kulak gibi, et ve tırnak gibi.. Çamur yaprağa, yaprak çamura dönüşür durur o İlahi döngü içinde. Çamur yaprak, Yaprak Çamur olur, birbirlerini doğurur durur yaratılıştan beri.

DOKUN
 Yaprağa dokun, toprağa, suya, ağaca dokun. Gökyüzüne, güneşe, aya   dokun…
 İnsanoğlu teknolojinin nimetlerini hoyratça kullanırken, kendine verilen bu enerji kaynağını,   doğayı, ağacı ve yaprağı da tekrar yerine konamayacak şekilde tüketmekte adeta intihar   etmektedir.
 Teknolojisiz yapamıyoruz elbette ama doğanın dengesini de geri dönülmez şekilde   bozuyoruz. Yaprak, yani yeşilliği yok ettikçe içimizdeki sevgi de yok oluyor farkında değiliz.
 Çünkü ruhumuzu, enerjimizi yok ediyoruz, hoyratça tüketiyoruz kendimizi farkında değiliz.

DOKUNARAK YAPRAĞA; FARKINA VARIRIZ BELKİ BU YOK OLUŞUN!..
DOKUNARAK YAPRAĞA; DURDURAMAZSAK DA BELKİ GECİKTİRİRİZ BU SONU.

Dokunurken yaprağa; toprağın, suyun, çamurun, seramiğin, ağacın, yaprağın, güneşin; velhasıl yaşam kaynağımız doğanın serüvenini düşünelim, özümüze, ruhumuza dokunalım..


İbrahim Sertuğ CANLIDİNÇ


1978 yılında Eskişehir’de doğdu. Resme ve özellikle seramiğe olan tutkusu çocukluk 

dönemlerine sokakta çamurdan heykelcikler yapmasına kadar uzanır. 1992 yılında .

ortaokulda resim öğretmenin yeteneğinin keşfetmesiyle Eskişehir’de Güzel Sanatlar Lisesi 

yetenek sınavlarına girdi ve kazandı. Güzel Sanatlar Lisesi öğretmenleri (şu an) Süleyman 

Demirel Üniversitesi Öğrt. Üyesi Nevin Güven, Enis Aktaş atölyelerinde başarılı bir öğrenci yaşamı geçirip 1997 yılında mezun oldu.

2000 yılında Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Resim-İş Öğretmenliği Bölümü 

Ana Sanat Dalı Seramik  Bölümü  Ört. Üyesi Dr. Şerif Günyar ve Öğrt. Üyesi Dr. Halim  Çeliker atölyelerinde çalıştı.



Sanatçılığının çok yönlü oluşu ve müziğe ve dansa olan büyük ilgisi eserine de yansımıştır.
Öğrencilik yaşamında katıldığı önemli projelerden birisi; Resim ve Müzik ilişkisi üzerine olmuştur.

2005 yılında Marmara Üniversitesi Araştırma Görevlisi ve Borusan Senfoni Orkestrası’nın önemli isimlerinden Mert Bilginer ile çalışmıştır. 

Sanatçı Nazar İpşiroğlu’nun ‘’Resmin Müziğe Etkisi’’ kitabından yola çıkarak; (Müzik Ana Bilim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cemalettin Göbelez yönetiminde) Akademik Orkestrayla Müzik ve Resim İlişkisi konulu Performans gösterisi gerçekleştirmiştir.

Sanatçı, Resim ve Müzik ilişkisi üzerine projelerde halen çalışmaktadır.
Eskişehir Fen bilimleri Lisesinde Öğretmenlik yapmaktadır.




Kişisel Sergiler:

1-      2004 -  İM İSTANBUL-MARDİN DİSİPLİNLER ARASI SANAT BULUŞMASI / CLUP AKEDEMIA / BEYAZIT-İSTANBUL

2-      2006 – 16 RESSAM İLE BİRLİKTE KATILDIĞI SERGİDE RESİM VE MÜZİK KONULU PERFORMANS GÖSTERİSİ / ANTİK HOTEL / BEYAZIT İSTANBUL

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MÜHENDİS SANATÇIDAN DİJİTAL DOKUNUŞLAR : SOYUT İMGELEM

İSMAİL KESKİN - LİTOGRAFİ BASKI RESİM SERGİSİ